Kamel Daoud'un “Meursault Karşı Soruşturma” Adlı Romanında Yeniden Yazma ve Söyleşimcilik

Author:

Year-Number: 2017-Volume 5 Issue 3
Yayımlanma Tarihi: null
Language : Turkish
Konu : null
Number of pages: 777-785
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Kaynağını postmodernizm ve yapısökümcülükten alan ve Mikhail Bakhtin’in söyleşimcilik düşüncesinden hareketle, 1960 yılında Julia Kristeva tarafından kuramlaştırılan “metinlerarasılık, bütün metinlerin, öncekilerini yeniden ürettiği noktasında birleşir. Albert Camus’nun 1942 yılında yayımlanan Yabancı adlı romanını kendisine çıkış noktası olarak ele alan Kamel Daoud, 2014 yılında yayımlanan Meursault Karşı Soruşturma adlı romanında kültürel ve kimlik farklılıklarına dikkat çeker. Yazar, içinde bulunduğu dönemin tarihi ve kurgusal gerçeklikleriyle Camus'nün romandaki gerçeklikleri iç içe geçiren ve metinlerarası özellikler taşıyan bir yapıt ortaya koyar. Camus’nün romanında Meursault'un öldürdüğü Arab'ın kardeşi olduğunu anladığımız anlatıcı, Camus’nün yapıtını yeniden ele alma isteğinden, karşı öneriler sunmaktan ve bugünkü Cezayir'in günlük hayatından bahseder. Yapıtta sıklıkla Doğu-Batı imgesi, bu iki kültürün karşılaşması, sentezi, uyumu/ uyumsuzluğu, genellikle de çatışmasına rastlanır. Roman hem benzerlik bildiren ifadelerle, hem de sürekli farklılıklardan söz eden söylemlerle örülüdür. Bu çalışmada, yazarın, metinlerarası ilişkiler ve postmodernizmde dikkat çeken yenidenyazma ve söyleşimcilik yoluyla, yapıtına nasıl yeni bir varoluş kazandırdığını göstermeye çalışacağız. Ayrıca, romanında durum ve kahramanlar arasında var olan ortak noktaları dönüştürülerek yeniden yazan yazarın, günümüz toplumunun karmaşık ve çoksesli dünyasını nasıl yansıttığını, Doğu ve Batı kültürü arasında nasıl bir söyleşimsel dil geliştirdiğini vurgulamaya çalışacağız.

Keywords

Abstract

Intertextuality is a concept often associated with postmodernism, more particularly with that sphere of postmodernism where literature encounters critical theory .Generally seen as a reply to Albert Camus’s “The Stranger ‘(1942), Kamel Daoud's debut novel, « The Meursault Investigation » won several award. Daoud’s fiction overpasses the frame of common polemic writing. It cast a new light upon some traditional opposition, in order to initiate a constructive dialogue between two different cultural patterns. The story is narrated by an Algerian, called Haroun, talking nominally to a French academic in a bar in Oran. Haroun is the brother of the Arab murdered in the Camus’s novel and this murder has affected his entire life. He is bitter not only at the murder but by the fact that the book does not mention the victim by his name or any other details, except that he is an Arab. The crisis in identity related to structural imbalance, cultural imperialism, geographic displacement, political hegemony, the privileging of official history, and the psychological impact of these systems of knowledge in constituting the colonial subject is vital to postcolonial theories. In this work, we are going to analyze how these two cultures approached, interpreted and imagined each other via the dialogism and rewriting.

Keywords